Tuesday, August 22, 2006

kadın olmak

7-8-9 Aralık tarihleri arasında ODTÜ KKM'de gerçekleştirildi Sosyal Bilimler Kongresi...
"ataerkillik ve toplumsal cinsiyet kurguları" başlıklı oturumdayım, zaten elimdeki programdan hep kadın konulu oturumları işaretlemişim gideceğim diye. Filiz ve Zeynep hanımlar, BM kalkınma projesi kapsamında yapılan "namus cinayetleri" araştırmasına iştirak etmiş ve temsilen de panele katılmışlar konuşmacı olarak.
"Her zaman böyle kötü sonuçlanmıyor tabi." dedi Zeynep hanım, cinayetleri kastederek. "İyi şeyler de oluyor bazen, karşılaştık, arayıp bulduk" dedi Filiz hanımla beraber ağızları kulaklarına vararak. "Allah Allah" dedim, "ne ola ki bu iyi şey?" Sonra devam etti Filiz hanım: "Kaçıp hayatını kurtaran, izini kaybettiren de var."
...
"Vay beee..." dedim, "Baksana çözüm tam karşımızda duruyor! Şimdi mağdur durumdaki kadınları kaçırmak için öncelikle bir teşkilat kurulur. İvedilikle yurdundan, çevresinden, ailesinden(potansiyel katillerinden) uzaklaştırılan kadına başarılı bir ameliyatla yüz nakli yapılır. Eline TC damgalı yeni kimliği verilir ve yeni yuvası olan muhteşem sığınma evine yerleştirilir. Geçmişinden sıyrılmış, yeni bir insan olmuştur o artık..."
Bir de Filiz hanımın sık sık tekrarladığı "etnisite" terimi dikkatimi çekti. Açık açık söylemek istememesini anlayamadığım "Kürtlük"le bağdaştırıyordu konusunu. Anlaşılan batıda her şey mükemmeldi, bizler rahattık. Doğuda kafasına yediği kurşunla ölen kadınlar vardı, batıda öyle mi ya? Kıçımız başımız açık bizim, kimse de alnımıza silah dayayıp öldürmüyor bizi. Ancak nedense Filiz hanım "modern" diye tabir edilen "batı" da, kadının eve kapatılmış canlı köleler olduğunu görmüyor.
Ben özgür değilim Filiz hanım, duyuyor musun? Hala namusuyum ben birilerinin, bedenim bana ait değil hala. Gece tek başıma sokağa çıkamıyorum ben, biliyorsun değil mi? Mahalle arasi vcd cilerine gidersen bedenimin ve benliğimin aşağılandığı pornografik cdleri bulursun kolaylıkla. Uğraşamam diyorsan bir gazete alıp arka sayfasına da bakabilirsin, hemen farkedeceksin beni. Ya da haberlere bak arada bir, tecavüzcümü göremezsin belki ama beni görürsün, mini etekli dekolteli fotoğraflarımı gösterirler ama.
Görmüyor musun? Pekala, uğrasma...
İlgisizlik Hastalığı:
İlgisizlik...sizin hastalığınız bu, körsünüz, sağırsınız!
Hepinizin propagandalarıyla gözümüzü boyadılar!
Tanıdığınız herkese...evet tanıdığınız herkese haber vermek için koşmalısınız, çok geç olmadan koşun!
Kendim için korkmuyorum...Ben artık bir şey yapamam
Ama siz, siz hala bir seçim yapabilirsiniz...
SADECE HAYATTA KALMAKLA YETİNMEYİN !!!...

8 comments:

zihni örer said...

Sedef hayırlı olsun mekanın. Güzel olmuş. Sen bu işi biliyorsun. Ama bana yardım etmedin! Alacağın olsun, bana işin düşerse intikamımı alırım
acil ziyarettir bu. Yazıları okuyup fikrimi söylerim.

sedef said...

Zihni abi, bir şey yapmadım ki :)
Kategori olmadığı için, ben de şarkılarımı ve yazılarımı iki ayrı yerde toplamaya karar verdim.. Şu html'yi öğrensek iyi olacak, blogumuzu şenlendiririz o zaman ;)

Yazılara yorumları bekliyorum...

zihni örer said...

senin yorumun zaten benim yorumum. senden farklı pek bir şey düşünmüyorum tecübelere bakarsak
sen yaz, ben de kısaca imzamı atayım altına. éaynen" diyreyim.

sedef said...

O zaman muhalif bulmalı :)

zihni örer said...

sedef said...
O zaman muhalif bulmalı :)

Muhalif mi bulmalı?
Muhaliften çok ne var bu memlektte "kadın ve insan hakları"na karşı..
Basit bir hesapla, kadınların %95'i, erkeklerin de %85 i
muhaliftir zaten. Ama buraya XSİ den başkası gelmez.
Öyleyse tartışmak yerine, öğreticiliği seçmelisin.

sedef said...

Sevgili Gaykedi;

Paylaştığın yazı için çok teşekkürler, temennîne gönülden katılıyorum.

Kadın ve erkek betimlemeleri bellidir: evinin reisi erkek; sert mizaçlı, ekmek getiren, namus koruyandır. Kimder korur? Hemcinsi olan erkeklerden! Evinin hanımı kadın; vefakâr, cefakâr, hanım hanımcık, sessiz ve göze batmayandır. Reklamları, dizileri takip ediniz; çalışan, başarılı kadınların tasvirlerinde de ya hep bir miktar anaçlık ya da erkeksilik bulursunuz. Yine annelik, ev hanımlığı ya da giyim kuşam şeklinde. Çünkü başarı erkeğe aittir; bir kadın ise başarılı olabilmek için kadınlığından bir miktar özveride bulunmalıdır..

Tabii bunlar patriyarkanın çizdiği modellere uymayanların yarattığı endişeden kaynaklanıyor olsa gerek..

Zeynep Gürel said...

sedefçim geciktim kusura bakma.

okumak güzel ve öğretici olacak.

sedef said...

Knz hoşgeldin :) Geleceğini bilseydim hazırlık yapardım, pek güncelleyemiyorum bu aralar..

Sesini duymak güzel :)